Epilepside doğru bilinen yanlışlar
- hskahveci
- 5 Haz 2016
- 3 dakikada okunur
Epilepsi, adı geçince endişeye, korkuya yol açan nöbetleri akla getiren bir hastalık. Toplumda görülme sıklığı hayli yüksek olsa da önyargılar nedeniyle epilepsi hastaları kendilerini dışlanmış ve damgalanmış hissediyor. Oysa, ilaçla tedavi edilebilen ve kimi zaman nöbetlerin tamamen ortadan kaldırılabildiği epilepsi, diyabet ya da kalp hastalığı gibi “sıradan” sayılabilir.

Türk Epilepsi ile Savaş Derneği Dönem Başkanı Prof. Dr. Candan Gürses (solda) ve önümüzdeki dönem başkanlık görevini üstlenecek Prof. Dr. Naz Yeni, yarışmanın epilepsi farkındalığı için büyük önem taşıdığını belirtiyor.
Bu bilincin yerleştirilmesinde de “farkındalık” oluşturmayı amaçlayan çabaların yeri büyük. Türk Epilepsi ile Savaş Derneği ve Sanofi’nin birlikte düzenlediği “Epilepsiye Objektif Ol” fotoğraf yarışması da bu konuda önemli bir rol üstleniyor.
Epilepsi, beyindeki hücrelerin olağandışı bir elektrokimyasal boşalma yapması sonucu ataklarla ortaya çıkan nörolojik bir bozukluk ve Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre beyin ve zihinle ilgili bozuklukların da yüzde 10’unu oluşturuyor. Bu yıl ikincisi düzenlenen fotoğraf yarışmasının basın toplantısında konuşan Türk Epilepsi ile Savaş Derneği Başkanı Prof. Dr. Candan Gürses, hastalık hakkında doğru bilinen yanlışların da gözden geçirilmesini sağlıyor:
Epilepsi, beyindeki hücrelerin olağandışı bir elektrokimyasal boşalma yapması sonucu ortaya çıkan nörolojik bir bozukluk.
Türkiye’de 100 bin epilepsi hastası var ve her yıl 30 bin yeni tanı konuyor.
Hastalık gelişmemiş ülkelerde daha sık görülüyor. Bunun nedeni de santral sinir sistemi hastalıklarının daha fazla ortaya çıkması ve akraba evlilikleri.
Epilepsi en yoğun olarak hayatın doğumdan 17 yaşa kadar olan döneminde ve 60 yaşından sonra ortaya çıkıyor.
Epilepsi tedavi edilemez düşüncesi yanlış. Çünkü bu hastalık ilaçlarla tedavi edilebiliyor.
İlaçlar atakları önlemeye yarıyor. Eğer bir hasta, ilaç kullandığı 3-4 yıllık dönemde hiç atak geçirmemişse ilaçları kesiliyor ve yarısında ataklar tekrarlanmıyor. Yani hasta iyileşmiş oluyor.
Epilepsi hastaları hamile kalabilir. Sadece ilaçlarını düzenlemek gerekebiliyor.
Bu hastalığı yaşayan öğrenciler eğitim hayatlarına çok rahat devam edebilir. Sadece öğretmenlerin atak geçirdiğinde öğrenciye nasıl yardım edeceğini bilmesi gerekir. Bunlar da basit ilk yardım yöntemleri. Öğretmenlerde bu konuda farkındalık oluşturulması için Milli Eğitim Bakanlığı ile önceki yıllarda çeşitli çalışmalarımız olmuştu. Bu çalışmaları yeniden yapabiliriz.
Epilepsi de tıpkı, diyabet ya da kalp hastalığı olarak algılanmalı.
Epilepsinin tedavi edilmemesi halinde toplumsal dışlanmaya, depresyona hatta intihara neden olabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Gürses, özellikle anne babalara şu çağrıyı yapıyor:
“Çocuğu epilepsi olan anne babalar, çocuklarını arkadaş toplantılarına, doğum günlerine götürmekten çekiniyor. Bir nöbet geçirme ihtimali nedeniyle çocuklarının arkadaşları tarafından damgalanacağını düşünüyor. Ancak bunun yerine çocuklarını sosyalleştirmeleri daha önemli. Öğretmenler ve diğer aileler de bu konuda farkındalık geliştirmeli.”
Prof. Dr. Gürses, Sanofi ile birlikte hayata geçirdikleri ‘Epilepsiye Objektif Ol’ fotoğraf yarışmasına katılanlara teşekkürlerini iletirken kazananları da tebrik ediyor.
YARATICI İSİMLERİN ORTAK NOKTASI
Halk arasında “sara hastalığı” olarak da bilinen ve beyin damar hastalıklarından sonra toplumda en sık görülen nörolojik hastalık olarak sınıflandırılan epilepsi hakkında farkındalık oluşturulması için düzenlenen fotoğraf yarışmasına bu yıl 266 eser katıldı.
Epilepsiye Objektif Ol fotoğraf yarışmasına kamuoyu desteğini artırmak amacıyla yarışmanın jüri koltuğunda ünlü fotoğrafçı Mehmet Turgut yer alıyor. Turgut, Aristo, Van Gogh, Leonardo da Vinci gibi birçok ünlü ve yaratıcı ismin de epilepsi hastası olduğunu belirterek hastalık hakkındaki önyargıların ortadan kaldırılması gerektiğine vurgu yapıyor.
Sanofi Türkiye Uzman ve Birinci Basamak Tedavi İş Birimi Direktörü Hülya Yalın, Türkiye’nin ikinci büyük ilaç şirketi olarak Türkiye sağlık sektöründe merkezi sinir sistemi, diyabet, onkoloji ve kalp-damar hastalıkları başta olmak üzere 16 tedavi alanında çözümler sunduklarını belirterek şöyle devam ediyor:
“Faaliyet gösterdiğimiz alanlarda bugün ve gelecekte daha sağlıklı nesillerin yetişmesi için destek oluyoruz. Geçen yıl ilkini gerçekleştirdiğimiz, hasta ve hasta yakınları dahil epilepsiden etkilenen herkesin hayatına dokunmayı amaçladığımız fotoğraf yarışmamıza yoğun bir katılım oldu.Önümüzdeki dönemlerde de Sanofi Türkiye olarak epilepsinin sosyal yaşamda yarattığı etkileri en aza indireceğimize inanıyorum.”
Epilepsi hastası olsun olmasın 6 yaşından büyük herkesin katılabildiği Epilepsiye Objektif Ol fotoğraf yarışmasına bu yıl da 6-16 ve 17 yaş üstü olmak üzere 2 farklı yaş kategorisinde ödüller verildi. Her kategorinin birincisine 2 bin 500 TL, ikincisine 2 bin TL, üçüncüsüne bin 500TL, dördüncüye ve beşinciye ise mansiyon ödülü olarak biner lira ödül takdim edildi.

6-16 yaş kategorisinde Arda Taş yukarıdaki fotoğrafıyla birincilik ödülünü kazandı. Tuğba Bu kategoride Tuğba Öztürk ikinci ve Sena Temet üçüncü seçildi.

Yandaki fotoğraf ise 17 yaş üstü kategorisinde birinci seçilen Caner Baser'e ait. Kemal Özkılıç ikinci ve Alaattin Kanlıoğlu üçüncü oldu.
İLGİLİ HABERLER
Comments