top of page

Bu olimpiyatlarda rekabet yerine sevgi var

  • hskahveci
  • 27 May 2016
  • 5 dakikada okunur

"Çağımız, yüzyılımız rekabetin acı geçtiği bir yüzyıl. Çocuklarımızı sınavlarla yarıştırıyoruz, işlerle yarıştırıyoruz. Hep bir yarış var ve rekabet çoğu zaman acımasız geçiyor. Ben özel olimpiyatlarda zaman geçirdikten sonra dünyada masumiyetin özel çocuklarda olduğunu fark ettim. Sadece özel olimpiyatlarda rakibiniz düştüğü zaman onu yerinden kaldırır ve yarışa devam edersiniz.

Sadece özel olimpiyatlarda dördüncü gelen çocuk, birinci gelen çocuğu çığlık atarak kutlar ve alkışlar."

Bu sözler özel eğitime ihtiyaç duyan 2-7 yaş arasındaki çocukların sosyal, fiziksel ve bilişsel becerilerini sporla geliştirmeyi amaçlayan Minik Sporcular Projesi’nin tanıtım toplantısında konuşan Ege Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Pedagog Ebru Kalyoncu’ya ait...

Özel Olimpiyatlar kapsamında dünyanın farklı ülkelerinde düzenlenen proje Türkiye’de, Migros, P&G Türkiye ve Özel Olimpiyatlar Türkiye desteği ile hayata geçiriliyor. 2004 yılında başlatılan Özel Olimpiyatlar Projesi’nin 12 yılda çocukların ve ailelerinin hayatına nasıl dokunduğunu, Türkiye’de ilk kez başlatılan Minik Sporcular projesinin detaylarını ve sporun özel çocukların gelişimine katkısını paylaşmak üzere düzenlenen basın toplantısına P&G Türkiye ve Kafkasya Kurumsal ve Marka İletişim Grup Müdürü Dilhan Durak, Özel Olimpiyatlar Türkiye Ülke Direktörü Didem Ünsür ve Ege Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Pedagog Ebru Kalyoncu katıldı.

Özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların fiziksel ve psikolojik gelişimi açısından sporun oldukça önemli olduğunu vurgulayan Pedagog Kalyoncu, şunları söyledi:

“Özel çocuklar için spor, sadece fiziksel gelişimleri açısından değil, aynı zamanda sağlıklı bir benlik geliştirebilmeleri açısından da kilit bir noktada yer alıyor. 6 yaşından önce sporla tanışan özel çocuklar sağlıklı bir benlik geliştirmede daha başarılı olabiliyor. Örneğin, 2 yaşında spora başlayan bir özel çocuk, motor becerileri, dilin kullanımı, iletişim yetenekleri, öz bakım becerileri gibi konularda daha hızlı bir gelişim gösterebiliyor.”

SADECE ÖZEL OLİMPİYATLARDA...

Sporun bazı özel çocuklarda görülebilen dikkat problemleri, aşırı öfkelenme, öğrenme güçlükleri gibi konularda da olumlu etkisinin olduğunu belirten Kalyoncu, “Spor, sağladığı iletişim ve paylaşım ortamı ile özel çocuklara keyif verirken, çocukların yaşam motivasyonunun artmasını sağlayabiliyor; ayrıca, dürüstlük, hoşgörü, iş birliği gibi olumlu kişilik özellikleri kazanmalarına yardımcı oluyor” dedi.

Kalyoncu, “Başaran çocuk hayata daha sıkı tutunur. Bu hepimiz için geçerli” sözleriyle devam ettiği konuşmasında çağımızın hastalığı “rekabete” değinirken Özel Olimpiyatlar’ın farkını ortaya koydu:

  • Çağımız, yüzyılımız rekabetin acı geçtiği bir yüzyıl. Çocuklarımızı sınavlarla yarıştırıyoruz, işlerle yarıştırıyoruz. Hep bir yarış var ve rekabet çoğu zaman acımasız geçiyor.

  • Ben özel olimpiyatlarla zaman geçirdikten sonra dünyada masumiyetin özel çocuklarda olduğunu fark ettim. Sadece özel olimpiyatlarda rakibiniz düştüğü zaman onu yerinden kaldırır ve yarışa devam edersiniz.

  • Sadece özel olimpiyatlarda dördüncü gelen çocuk, birinci gelen çocuğu çığlık atarak kutlar ve alkışlar.

  • Sadece bu olimpiyatlarda yarışırken, arkadaşının seni geçtiğini fark ettiğinde, onun daha çok istediğini görüyorsan onun adına daha mutlu olur ve belki daha yavaş koşarsın.

  • Dünyanın rekabetin aslında sevgiye dayalı olması, yüzyılımızın daha yaşanılır olması için özel çocukların biraz daha hayatın içinde olması lazım.

Kalyoncu, herhangi bir duyuda yaşanan eksikliğin başka alanları daha çok geliştirdiğine vurgu yaparken anne babalara şu hatırlatmada da bulundu:

Bizler zannediyoruz ki özel çocukların bizim normal gelişim gösteren çocuklarımızla vakit geçirmesine ihtiyaç var. Bizlerin, hepimizin birbirimize ihtiyacı var. Aynılığı koruma ihtiyacı insanın problem çözme yeteneğini, yaratıcılığını, hayata uyumunu azaltan bir şeydir. Bugün normal gelişim gösteren çocukların daha fazla terapiye ihtiyacı oluyor ve bize danışıyorlar. Yaşamı paylaşan çocukların birbirinin bu yanlarına ihtiyaçları var. Ben eğer görebiliyorsam, görememekle ilgili birçok şey bende diğer duyularım o kadar iyi gelişmiyor. Ama yaşamın içinde birbirinden farklı bütün bireyler yan yana geldiğimiz zaman o zaman muhteşem bir şey oluşuyor ve orada başarı ve daha yaşanılabilir bir dünya oluşuyor.”

Kalyoncu: "Bugün özellikle 0-6 yaş ile ilgili yapılacak her çalışmada özel çocuklara yaptığımız şey bir lüks değil, yaşamımızın içinde hepimizin sorumluluğu. Çocuğunuz anaokuluna başladığında sizler (normal çocuk ebeveynleri) hep keyifli anılardan bahsediyorsunuz. Yıl sonu gösterilerine davet ediliyorsunuz. Okullar sizin kayıtlarınızı almak için size en güzel broşürleri hazırlıyorlar. Ama özel durumu olan bir çocuğunuz varsa okula kayıtta ya kabul edilmediğiniz söyleniyor ya veliler tarafından imza toplanıyor okuldan alması söyleniyor. Bu ve bunun benzeri birçok hayal kırıklığına rağmen çocuğunuza inanıyorsunuz. 11 madalya almış bir sporcunun annesine tek bir şey söyledim ‘Siz harika birisiniz.’ Benim yerimde olmak çok kolay bir şey. En fazla daha çok kitap okuyorsunuz. Ama bir insanın otizme rağmen 11 madalyalı bir sporcu olması işte o muhteşem bir şey."

SEVGİ İNSANI DEĞİŞTİRİR

Ege Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Kalyoncu “Ben öğrencilerime şunu söylüyorum; sevgi insanı değiştirir. Benim 200 tane genç üniversite öğrencim bu çocuklarla zaman geçirirken yılın sonunda değişiyorsa 6 yaşta onlarla zaman geçirecek partner oyuncular çok daha fazla değişecek, gelişecek. Bence hepimiz koyduğunuz önyargılarımızla, kurallarımızla hayatımızı ne kadar zorlaştırdığımızı bu minik sporcuların çalışmaları bittiğinde aralarındaki uyum ile fark edeceğiz” diye konuştu.

Mart ayında başlayan ve mayıs ayı sonuna kadar devam edecek ilk dönem eğitim programı ile çocukların psikomotor hareket becerilerinin gelişimine destek veriliyor. Ayrıca özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların aileleri de erken dönemde Özel Olimpiyatlar dünyasına kazandırılıyor. Özel çocuklar için spor dolu yeni bir yaşamın kapısı aralandığı Minik Sporcular projesinin ilk dönem eğitimlerine 15 özel çocuk ve 22 gönüllü sporcu katıldı.

Dünyada Özel Olimpiyatlar çatısı altında 2007’den bu yana uygulanmakta olan Minik Sporcular projesini P&G Türkiye ve Migros iş birliği ile Türkiye’ye taşıyor olmaktan duydukları memnuniyeti dile getiren Özel Olimpiyatlar Türkiye Ülke Direktörü Didem Ünsür şöyle konuştu: “Dünyanın en yaygın sivil kuruluşlarından biri olan Special Olympics’in bir parçası olarak doğan Özel Olimpiyatlar Türkiye, Minik Sporcular projesi ile artık daha büyük bir aile. Minik Sporcular projesiyle özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların hayatlarında daha etkili bir dönüşüm yaratabilecek olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Özel Olimpiyatlar gibi Minik Sporcular’ın da yıllarca sürecek bir proje olmasını diliyoruz.”

ÖZEL OLİMPİYATLARDA YENİ DÖNEM

Özel Olimpiyatlar Projesi ile kendilerine destek verildiğinde harikalar yaratabilecek gençlere ulaştıkları için çok mutlu olduklarını dile getiren P&G Türkiye ve Kafkasya Kurumsal ve Marka İletişim Grup Müdürü Dilhan Durak, şöyle konuştu: “P&G olarak Olimpiyat Oyunları’nın global sponsoru olmanın yanında, Özel Olimpiyatlar’ın da dünyadaki en büyük destekçilerinden biriyiz. İki değerli iş ortağımızla birlikte 2004 yılında başlattığımız Özel Olimpiyatlar Projesi, spor aracılığıyla çocukların ve gençlerin özgüvenlerini artırmak için sunduğumuz farklı destekleri Türkiye’ye taşıma fırsatı sundu. Bu kapsamda şimdiye kadar 5500 özel sporcuya destek olduk. Türkiye’de ilk kez hayata geçen ‘Minik Sporcular’ projesi ise Özel Olimpiyatlar desteğimizde yeni bir dönemi teşkil ediyor.”

8 MİLYON MİGROS MÜŞTERİSİ DESTEKLEDİ

Bu projenin 12 yıldır devam etmesindeki birinci rolün, Migros raflarından P&G ürünlerini tercih ederek, bu anlamlı kampanyaya destek veren Migros müşterilerinin olduğunu belirten Migros Ticaret A.Ş. Kağıt ve Bebek Ürünleri Pazarlama Müdürü Aslı Yücel, şöyle konuştu. “Özel Olimpiyatlar projesi ile 2004 yılından bu yana 8 milyon Migros müşterisi ve P&G tüketicisi, özel eğitim gereksinimi olan gençlerimizin sporla hayata bağlanmalarına, özgüven kazanmalarına ve sosyal yaşamda daha etkin rol almalarına katkı sağladı. Bu kez “Minik Spocular” projemiz ile özel eğitim gereksinimi olan miniklerimizin spor yapmaları için destek oluyoruz. 12 Mayıs-30 Haziran tarihleri arasında Migros Mağazalarından P&G ürünleri alan tüm tüketiciler projeye destek sağlamış olacaklar. Alınacak eğitim ekipmanlarını farklı okullara iletilerek projenin yaygınlaşması sağlanacak” dedi.

Migros ve P&G tarafından hayata geçirilen “Minik Sporcuların Spor Yapmasına Destek Olun” kampanyası ile 12 Mayıs-30 Haziran tarihleri arasında Migros Mağazalarından veya Migros Sanal Market’ten P&G markaları olan Alo, Ariel, Fairy, Febreze, Gillette, Head & Shoulders, İpana, Oral-B, Orkid, Pantene ve Prima ürünlerinden satın alan tüketiciler Minik Sporcular projesinin Türkiye çapında yaygınlaştırılması için katkı sağlayacaklar.

留言


Son Eklenenler
Arşiv
Etiketle Ara
Takip et
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square

Ebeveynus, çocuğuyla birlikte öğrenen, büyüyen, gelişen anne babaların buluşma noktası...

Çocuk ve aileyi ilgilendiren güncel haberlerden sanatsal etkinliklere, hobilerden sivil toplum kuruluşlarının eğitimlerine ve uzman görüşlerine kadar birçok konunun yer aldığı bir platform...

Elinize kahvenizi, çayınızı aldığınızda, güzel bir güne başlarken ya da günü sonlandırırken dertleşebileceğiniz, sorularınıza cevap bulabileceğiniz, deneyimlerinizi paylaşabileceğiniz bir yerde olmayı arzu ediyorsanız, doğru yerdesiniz...

bottom of page