Gündemi çocuklarla nasıl konuşmalıyız?
- Halime Sürek Kahveci
- 26 Mar 2016
- 2 dakikada okunur
Hemen herkesin aklındaki soru bu. İster anne baba olsun ister öğretmen, teyze, hala, amca, dayı... Sadece ülkemiz değil tüm dünyada sürüp giden şiddet ve terör haberlerinin birinden korusak çocukları, diğeri kulaklarına erişiyor. Geçen hafta kısaca bir giriş yapmıştım bu konuya...
Çocuklar, özellikle küçük yaşlarda yaşadıkları, tanık oldukları, duydukları olayları doğru anlamlandırmakta zorlanabiliyor. Üstelik evde televizyon izlememek, haber dinlememek de çözüm değil. Çünkü evin dışındaki ortamlarda, arkadaşlarından da duyabiliyorlar olan biteni. Onlara bir şeyler anlatmaya çalışırken ‘istihap hadleri’ni aşan bilgilendirmeler de yapabiliyoruz ne yazık ki. O zaman ne yapacağız. Bakın İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları Beylerbeyi Kampüsü Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü’nden uzmanlar yazının başlığındaki soruya nasıl cevap veriyorlar:
“Çocuğunuz size soru sorduğu zaman yapacağınız açıklama, çocuğunuzun size sorduğu kadar olmalıdır. Gereğinden fazla bilginin verildiği çok detaylı anlatımlar, çocuğunuzun kafasının karışmasına ve daha fazla endişelenmesine neden olabilir. Bir durumla karşılaştığınızda çocuğunuzun korkularını dinleyin ve korkularını dile getirmesi için uygun ortamlar yaratın. Geçiştirici konuşmalar yapmak yerine çocuğunuzun aklına takılanları sorması için ona fırsat tanıyın. Yaşanılan bir olay sonrasında çocuğunuzun dikkatini önce bedensel duyularına sonrasında ise duygularına yöneltin. ‘Gördüğün haberler bedeninde nelere yol açtı? Bedeninde şu anda neler oluyor? Peki ya duyguların? Neler hissediyorsun?’ gibi sorularla çocuğunuzun duruma verdiği tepkileri tanımasına ve anlamlandırmasına yardımcı olabilirsiniz.”

SOHBETİN BAŞLANGICI
Eğer çocuğunuz gündem hakkında konuşmak isterse onun neler bildiğini öğrenmek için “Böyle bir durumda ‘Dünyada ve ülkemizde yaşanan üzücü olaylarla ilgili bir şeyler duymuş olabilirsin, merak ediyorum neler biliyorsun?’ gibi bir cümleyle sohbete başlayabilirsiniz” diyor öğretmenler. Her çocuk duygularını rahat ifade edemeyebiliyor. Bu nedenle bedenlerinde biriken ifade edilmemiş duyguların enerjisini hareketli oyunlarla atmaya çalışabiliyorlar. Buna izin vermek gerekiyormuş. İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları Beylerbeyi Kampüsü’ndeki psikolojik danışmanlık ve rehberlik uzmanlarının diğer uyarıları da şöyle sıralanıyor:
“Sosyal medyadan herhangi yeni bir bilgi aldığınızda sakinliğinizi ve soğukkanlılığınızı korumaya çalışın. Çocuklarınızın dikkatli gözlemciler olduğunu ve tepkilerinizi okuduklarını unutmayın.”
ONLARA GÜVENİN!
Çocuklarınızın yaşanan ya da konuşulan olaylardan dolayı güvenlik hisleri sarsılabileceğinden anne baba olarak yanlarında olduğunuzu ve onları koruyacağınızı, evin ve okulun güvenli yerler olduğunu söyleyebilir ve onların güvenlik hislerini pekiştirebilirsiniz.
Çocuğunuzun iyileşme yeteneğine güvenin. Çocuklar olumsuz yaşam deneyimlerine karşı oldukça esnektir. Büyük bir bölümü bu tür yaşantılardan sonra günlük rutinlerine kısa sürede dönerek günlük yaşamlarına yeniden uyum sağlayabilirler. Onların içsel güçlerini hafife almayın.
Her şeyden önemlisi bir aile olduğunuzu unutmayın ve çocuğunuzla duygularınızı paylaşmaktan korkmayın. Ailede sevinçler kadar üzüntü ve korkular da paylaşılır çünkü aileyi güçlü kılan bu paylaşımlardır. Sizin de benzer durumlar karşısında aynı duygular içinde olduğunuzu bilmeleri, çocuklarınıza yaşadıklarının doğal ve duygularının kabul edilebilir olduğunu hissettirir. Böyle bir yaklaşımda bulunmak, yaşanan olumsuz durumlar ile baş etmelerine yardımcı olacaktır.
Commenti